- TAVRÎ
- Vahşi adam veya kuş. * Ehad, vâhid, bir
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
hâli tavrı yerinde — durumu, görünüşü, davranışı düzgün … Çağatay Osmanlı Sözlük
List of settlements in the Evros prefecture — in Greece: Contents 1 In Evros 1.1 A B 1.2 C D 1.3 E F 1.4 … Wikipedia
Tychero — Τυχερό Location … Wikipedia
Kreta — Region Kreta Περιφέρεια Κρήτης Basisdaten … Deutsch Wikipedia
GAGAOUZES — Chrétiens turcophones, les Gagaouzes vivaient en Bulgarie dans la région de Varna jusqu’à la fin du XVIIIe siècle. Ils partirent ensuite en masse vers le nord pour s’installer au delà des bouches du Danube. Ils se fixèrent dans les régions de… … Encyclopédie Universelle
ağalanmak — nsz Ağa tavrı takınarak çalım yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
horozlanmak — nsz Kabadayı tavrı takınmak, çalım satmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nahiye müdürü — is., esk. Bucaktaki en üst görevli Hemen ahlak mücadelesi yapmaya gelmiş bir nahiye müdürü tavrı takındım. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
nükte — is., Ar. nukte 1) İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri Hoş konuşur, nükteleri kahvelere intikal etmiştir, kıyafeti ve tavrı zariftir. H. E. Adıvar 2) esk. Yazıda, resimde, sözde ve davranışta ince, derin anlam, espri Bu fıkradaki… … Çağatay Osmanlı Sözlük